Dünyanın eşsiz illerinden İstanbul, 15 milyon nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık şehridir. 16 yüzyıl boyunca gerek coğrafi konumu gerekse güzelliği ile birçok medeniyeti etkisi altına almıştır. Bu alana sahip olmak için birçok savaş yapılsa da İstanbul Türklere kalmıştır. Bu zamana kadar çoğu medeniyeti içinde bulundurduğu için tarihi bir sürü yapıyı içinde bulundurmaktadır.
1.Yerebatan Sarnıcı
532 yılında İmparator Justinianus’un emri üzerine yapılmıştır. İlk çağlarda şehrin su ihtiyacını karşılamak yapılmış olan sarnıç, günümüzde tarihi yapı olarak ziyaret edilmektedir. Sarnıcın içinde bulunan su, Cebeciköy Kemeri ve Belgrad Ormanı’ndan elde edilmiştir. Uzunluğu 140 metre, genişliği 70cm ve 8 metre yüksekliğindedir. Oldukça büyük olan sarnıçta 12 sıra ve 4 metre aralıkta 336 sütun bulunmaktadır. Sarnıçtaki en görkemli ve gösterişli yapılardan biri de Medusa başıdır. Bu Medusa başları 4. Yüzyıla ait olup Yerebatan Sarnıcında 2 tane bulunmaktadır. Başlardan birisi yan yatmış bir şekilde birisi de ters bir şekilde bulunmaktadır. Haftanın her günü ziyaret edilebilen Yerebatan Sarnıcı, kış ayları 09.00-17.30 ve yaz ayları 09.00-18.30 saatleri arası açık bulunmaktadır. Giriş ücreti 15 TL olarak belirlenmiştir. Öğrenci veya öğretmen iseniz ise 5 TL girilebilmektedir. Eğer yabancı iseniz 30 TL vermeniz gerekmektedir.
2.Dolmabahçe Sarayı
110.000 metrekare alana yapılan Dolmabahçe Sarayı, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. 1843 yılında yaptırılmaya başlanan saray, 13 yıl sürerek 1856 yılında tamamlanmıştır. Büyük ve modern görünümlü Topkapı Sarayı tek bir binadan oluşmaktadır ve etrafında köşkler bulundurmaktadır. Saray içinde 286 tane oda, 26 tane salon, 6 hamam ve 68 tane tuvalet bulundurmaktadır. Abdülmecit çok para harcadığı bu sarayda sadece 5 yıl oturabilmiştir. Ardından gelen padişahlar ise sarayı farklı şekillerde kullanmışlardır. Devasa saray 3 bölümden oluşmaktadır. Mabeyn-i Hümayun adı verilen Selamlık yerinde devletin yönetim işleri yürütülmekteydi. İkinci bölüm olan Muayede Salonu Tören Salonu olarak da anılmaktaydı ve padişahın ailesinin yaşadıkları yerdi. Son bölüm olan Harem-i Hümayun’da ise padişah devlet görevlileri ile bayramlaşırdı ve devlet törenleri burada yapılmaktaydı. Günümüzde ziyaretçilere kapılarını açan Dolmabahçe Sarayı pazartesi günü dışında her gün açıktır. Hafta içi 10.00-17.30 saatleri arası, hafta sonları ise 10.30-17.30 saatleri açıktır. Giriş ücreti ise 50 TL olarak belirlenmiştir.
3.Ahrida Sinagogu
1400 yıllarında İspanya ve Makedonya’da yaşayan Yahudiler İstanbul’a göç etmişlerdir. Balat’ta yer edinen Yahudiler, burada kendi topluluklarını kurarak Ahrida Sinagogu’nu açmışlardır. Sinagog tuğla ve taştan inşa edilmiştir. Sabetaycılar peygamberinin İstanbul’da ibadet ettiği tek yer olduğu için de oldukça önemli bir yer sayılmaktadır. Sinagog’daki en göze çarpan yapıdan biri de dua kürsüsüdür. Geminin şekli gemiye benzemektedir. Bunun sebebi ise Nuh’un gemisi veya yurtdışından İstanbul’a gelen insanları taşıyan gemi olmasıdır.
4.Ayasofya
916 yıl boyunca Hristiyanlar için kilise görevi gören Ayasofya, 1453 yılında Osmanlı hükümeti tarafından alınınca camiye çevrilmiştir. Büyüklüğü ve en ince ayrıntısına kadar ziyarete gelenleri büyüleyen Ayasofya dünyanın 8. harikası olarak anılmaktadır. Biazans İmparatoru 1. Justinianus tarafından 532 ve 537 yılları arasında yapılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün izni ile müzeye dönüştürülmüştür. Ayasofya’nın ana mekanı 3 nefe ayrılmıştır. İçeride 6. Ve 9. Yüzyıl zamanlarında yapılan mozaiklere rastlanmaktadır. Haftanın her günü açık olan camiyi 09.00-18.00 saatleri arası ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti ise 2021 yılı için 100 TL’dir. Eğer müze kartınız var ise ücretsiz bir şekilde Ayasofya’yı ziyaret edebilirsiniz.
5.Büyükada
Prens Adaları, İstanbul’da bulunan ama İstanbul’un stresli yaşantısından uzakta gözde yerlerden biridir. Büyükada’da Prens Adaları’nın en büyüğüdür. İstanbul’u gezeceklerin popüler yeri olan Büyükada, sakinliğin ve huzurun yeridir. Büyükada plajları, pastaneleri, balık lokantaları, tarihi ibadethaneleri ve 800’den fazla tarihi köşkü ile ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Tüm bu yerlerin dışında Adalar Müzesini, Meryem Ana Kilisesini ve Reşat Nuri Güntekin’in evini gezebilirsiniz.