Hatay, Türkiye’nin en eski şehirlerinden biridir. Birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için şehirde birçok yapı bulunmaktadır. Tarihi yapılarının aksine doğal güzellikleri ile ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. 1939 yılında şehir olarak anılan Hatay önceden kendi başına bir devlet olarak Anadolu’da bulunmaktaydı. Aynı zamanda Hatay’a gelindiğinde tadına bakılması gereken bir sürü yiyecek bulunmaktadır. Şişperek çorbası, oruk, İskenderun köftesi, fellah köftesi, biberli ekmek ve Hatay usulü kağıt kebabı bunlardan sadece birkaçıdır.

1.Beşikli Mağarası

Mağara yapıldığından beri pek çok uygarlıkla etkileşim kurmuştur. İsminde mağara geçtiği için doğal bir yapı sanılsa da insan eliyle yapılmış en büyük tüneldir. Roma dönemlerinden kalma mağara önemli tarihi yapılardan biri olarak anılmaktadır. Mağara adını ise içerisinde bulundurduğu mezarların tasarımından gelmektedir. Gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalarda mezar komplekslerinin M.S 1. Yüzyılda yapıldıkları görülmektedir.1938 yılından beri kayılıp temizlenen mağaranın girişinde haç motifli İyon sütunlar bulunmaktadır. Mağaranın girişteki tepesine baktığınızda ise üç bölümden ve kabartmalarla süslenmiş tavanı görmektesiniz. Mağaranın orta kısmına girdiğiniz zaman ise ziyaretçileri tavandaki istiridye motifli süslemeler karşılamaktadır. Odanın güneydoğusunda ise çeşitli kabartmalarla donatılmış bant kuşakları bulunmaktadır. Mağara her gün açıktır ve 08.30-18.30 saatleri arasından giriş yapılmaktadır. Giriş ücreti ise 12 TL’dir.

2.Harbiye Şelaleleri

Hatay’ın çağlayan bölgesinde bulunan Harbiye Şelalesi gittiğinizde ferah bir nefes almanıza yardımcı olur. Buranın güneyinde çıkan kaynaklar şelaleler oluşturduktan sonra Asi Nehri’ne akar. Roma dönemlerinde şelaleleri ile tanınan ve yazlık yer olarak kullanılan Harbiye eskiden Daphne olarak da anılmaktaydı. Böyle anılması ise bir efsaneden gelmektedir. Buraya gelenlerin ziyaretçiler şelalelerin estetik yapısı ve cennet gibi görüntüsü karşısında nefesleri kesilir. Buraları gezdikten sonra dinlenip yemek yiyebileceğiniz restoranlar bulunmaktadır. Suyun üstünde yemek yiyerek sevdiklerinizle ölümsüz anılar biriktirebilirsiniz. İstediğiniz zaman ziyaret edebileceğiniz bu eşsiz şelaleye ücretsiz bir şekilde girebilirsiniz.

3.Hatay Arkeoloji Müzesi

Türkiye’nin en büyük mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi yeni binasında 2014 yılından itibaren ziyaretçilere kapısını açmıştır. İlk olarak 1932 yılında Hatay’da kazı çalışmaları başlatılmıştır ve 1938 yılına kadar bulunan eserlerin sergilenmesi için bir mekan inşa edilmiştir. 1939 yılında yapımı tamamlanan mekan 1948 yılında ilk açılışını yapmıştır. Burada Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden birçok önemli eseri yapısında bulundurmaktadır. İnce işlenmiş ve eşsiz renklere sahip olan taşlardan yapılmış mozaik eserler büyüleyici görüntüsü, sayısı ve kalitesi ile en öenmli mozaik müzelerinden olmuştur.  Ayrıca burada Antakya darphanesinde basılan geniş ve tüm dünya çapında sikke koleksiyonuna sahiptir. Haftanın her günü açık olan müzeye 08.30-16.30 saatleri arasında giriş yapılabilmektedir. Giriş ücreti 40 TL’dir.

4.Saint Pierre Kilisesi

Doğal bir mağaraya eklemeler yapılarak kiliseye dönüştürülen Saint Pierre Antakya-Reyhanlı’da bulunmaktadır. Ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte İsa’nın havarilerinden olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer ve cemaatin ilk kez “Hristiyan” adını aldığı yer olduğu inanılmaktadır. Mağaranın tabanında MS4. Ve 5. Yüzyıllardan kalma mozaik kalıntıları vardır. Bunların dışında bir sunak, niş içinde St. Pierre’nin heykeli, kutsal sanılan su, saldırı sırasında cemaatin kaçmasını sağlayan tünel bulunmaktadır. Burası 1983’de Papa 6.Paul tarafından Hac yeri ilan edilmiştir. Her yıl Katolik kilisesi tarafından burada 29 Haziran’da ayin düzenlenmektedir. Her gün açık olmakla birlikte sabah 8.30 ve akşam 17.00’e kadar kiliseye giriş yapılabilmektedir. Kiliseye giriş 40 TL’dir. 18 yaşın altındaki öğrenciler için giriş ücretsizdir.

5.Yesemek Açık Hava Müzesi

   MÖ 2000 son çeyreği ve MS 800 arasında kullanılan Yesemek, yakın doğunun en büyük taş ocağı ve heykel atölyesidir. Bu bölgede oyulmuş taşlardan birçok eser bulunmuştur. Sfenksler, taştan aslanlar, Dağ Tanrısı kabartmaları ve mimari eserlerin sergilendiği alan çevre düzenlemesi yapılarak Açık Hava Müzesi haline getirilmiştir. Yaz dönemleri 08.00-19.00 saatleri arası girilebilen müze kış dönemleri 08.00-17.00 saatleri arası girilebilmektedir. Ziyaret için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmemektedir.